1. zararsız/başabaş kapatmak, ne kâr ne zarar etmek.
    He played poker all night and broke even.
  2. başabaş getirmek, kârı zararına eşit olmak, ancak masrafını karşılamak.
buna dayanarak üretim düzeyinde
maliyetlerin gelire eşit olduğu kâr ya da zararın olmadığı üretim düzeylerini belirleyip
üretim maliyetlerinde ve satış fiyatlarındaki değişmelerin kârlar üzerindeki etkilerini hesaplayarak
bir işin veya ürünün kârlılık analizini yapan yön
bu analiz yöntemiyle yapılan çalışmanın sonuçlarını yönetime gösteren grafik
başabaş rakamları İsim
ara verme noktası İsim
ölü nokta
kritik nokta
mola noktası İsim
ara verme komutu
ara verme noktası anahtarı
biriyle alacağı vereceği olmamak Fiil
başabaş, geliri giderine eşit/denk, ne kârlı ne zararlı.
break-even point ile ayni anlama gelir. başabaş noktası: bir işletmede gelirin gidere eşit olduğu nokta/dönem/evre.